AK Parti'li Özsoy'dan ÇED Süreçlerine İlişkin Net Yanıt: "Sistem Bilimsel ve Şeffaf, Meclis Araştırması Siyasi Bir Girişim"

REKLAM ALANI
(article_top_banner)
Ferhat Muslu
Ferhat Muslu
Giriş: 26.11.2025 18:13 Güncelleme: 26.11.2025 19:28
AK Parti'li Özsoy'dan ÇED Süreçlerine İlişkin Net Yanıt: "Sistem Bilimsel ve Şeffaf, Meclis Araştırması Siyasi Bir Girişim"
REKLAM ALANI
(article_bottom_banner)

AK Parti Kayseri Milletvekili Bayar Özsoy, İYİ Parti'nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerine ilişkin Meclis Araştırması önergesi üzerine TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti grubu adına bir konuşma yaptı. Özsoy, İYİ Parti'nin iddialarını eleştirerek, ÇED süreçlerinin "keyfi, bilim dışı ve kapalı" olduğu yönündeki algılamaların gerçeği yansıtmadığını ve on yıllık kurumsal emeği haksız yere değersizleştirdiğini savundu.

"ÇED, Ülke Çevre Politikasının Omurgasıdır"

ÇED süreçlerinin 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklere dayandığını vurgulayan Özsoy, "Burada söz konusu olan, günübirlik idari tercihler değil; devlet aklıyla yerleşmiş, bilimsel çerçevesi güçlü bir sistemdir" ifadelerini kullandı. Her kararın dosyalarca teknik bilgi, kurum görüşü ve uzman raporları üzerine şekillendiğinin altını çizdi.

"Bilim Dışılık İddiası Gerçeği Çarpıtıyor"

Özsoy, ÇED süreçlerinin bilimsel olmadığı iddialarını şiddetle reddetti. Bir ÇED raporunun jeolojiden hidrojeolojiye, flora-faunadan atık yönetimine kadar çok geniş teknik verileri zorunlu kıldığını belirten Özsoy, Bakanlığın değerlendirme sürecinde üniversiteler ve ilgili kamu kurumlarının görüşlerini dikkate aldığını, eksiklik durumunda dosyaların revizyona gönderildiğini veya olumsuz karar verilebildiğini kaydetti. "Belirleyici olan, raporu hazırlayan firma değil, idarenin bilimsel ve hukuki denetimidir" dedi.

"Firmaların Bağımsızlığı ve Halkın Katılımı Konusunda Yanlış Algı Var"

Raporları hazırlayan firmaların Bakanlık yeterlilik belgesine sahip profesyonel kuruluşlar olduğunu ve mevzuata aykırı davrananlara yaptırım uygulandığını ifade eden Özsoy, nihai kararın her zaman idarede olduğunu vurguladı.

Halkın katılımının olmadığı iddialarını da eleştiren Özsoy, Ek-1 listesindeki projeler için Halkın Katılımı Toplantısı'nın zorunlu olduğunu, toplantıların ilan edilip tutanak altına alındığını ve ÇED dosyalarının askı sürecine çıkarıldığını hatırlattı. Katılımın düşük olduğu münferit örnekler üzerinden tüm sistemin yargılanmasının haksızlık olduğunu belirten Özsoy, "Buna rağmen, halkın katılımını daha da güçlendirecek dijital yöntemler üzerinde çalıştığımızı da özellikle belirtmek isterim" açıklamasını yaptı.

"ÇED Gerekli Değildir Kararları Keyfi Değil"

"ÇED Gerekli Değildir" kararlarının keyfi olduğu iddialarına da yanıt veren Özsoy, bu kararların Ek-2 projeleri için yürütülen seçme-eleme sürecinin sonucu olduğunu, risk görülen her durumda projenin tam ÇED sürecine alındığını söyledi. Ayrıca, bu kararın yatırımın çevre izinleri ve denetim yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığını da sözlerine ekledi. Yargı kararlarının titizlikle uygulandığını ve yargısal denetimin sistemin gücünün kanıtı olduğunu ifade etti.

"Komisyon Siyasi Bir Girişim"

Özsoy, hiçbir yönetim sisteminin kusursuz olmadığını, eleştirileri dikkate aldıklarını ve dijitalleşme, coğrafi bilgi sistemleri entegrasyonu gibi adımlarla sistemi sürekli iyileştirdiklerini dile getirdi. Ancak, tüm bu açıklamaların ardından, önerilen Meclis Araştırma Komisyonu'nun "mevcut sistemin işleyişini tartışmalı hale getirmeyi amaçlayan siyasi bir girişimden öteye geçmediğini" savundu.

AK Parti Grubu olarak çevreyi korumayı anayasal bir sorumluluk olarak gördüklerini belirten Özsoy, "Bilimsel verileri, kamu yararını ve hukukun üstünlüğünü esas almaya devam edeceğiz" diyerek, araştırma komisyonu kurulmasına gerek olmadığı gerekçesiyle sözlerini tamamladı.

İLGİLİ ETİKETLER

BU HABERİ PAYLAŞ

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YORUMLAR (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!