Kumar Bağımlılığı: Artan Vakalar ve Aile Yıkımları Uzmanları Uyarıyor

Ferhat Muslu
Ferhat Muslu
Giriş: 05.08.2025 13:55 Güncelleme: 06.08.2025 02:37
Kumar Bağımlılığı: Artan Vakalar ve Aile Yıkımları Uzmanları Uyarıyor

Artan vakalar, intihar riski ve aile yıkımları, kumar bağımlılığının bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini gözler önüne seriyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi uzmanları, sanal kumar bağımlılığı konusunda çarpıcı veriler sunarak toplumu bu gizli yaraya dikkat etmeye çağırıyor.

Prof. Dr. Kültegin Ögel, sanal ortamda oynanan kumar ve bahis oyunlarının eğlencelik bir aktivite olmaktan öte, ciddi bir bağımlılık riski taşıdığını belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, son bir yıl içinde dünya genelinde yetişkinlerin %46,2’si ve ergenlerin %17,9’u en az bir kez kumar oynadı. Türkiye’de ise dijital erişimin artmasıyla birlikte bağımlılık oranları genç yaşlara kadar iniyor.

Prof. Dr. Ögel, kumar bağımlılarının %50'sinin yaşamlarının bir döneminde intiharı düşündüğünü ve %17-20’sinin intihar girişiminde bulunduğunu vurgulayarak, bu oranların genel toplumda görülen intihar girişim oranının 5-10 katı olduğunu ifade ediyor.

Kumar bağımlılığı, bireyde kontrol kaybı, sosyal izolasyon, finansal çöküş, depresyon ve suçluluk duyguları gibi ciddi sorunlara yol açıyor. Prof. Dr. Ögel, “Yaklaşık dörtte biri en az bir kez intihar girişiminde bulunuyor. Bu, kumar bağımlılığının ciddiyetini ve karmaşıklığını açıkça ortaya koyuyor.” diyor.

Kumar bağımlılığının en sık 18-35 yaş arasında görüldüğünü aktaran Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikoloğu Elif Sena Özata, erkeklerde bağımlılık oranının kadınlara göre 3-4 kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Türkiye'de kumar bağımlılığı oranı %1,41, riskli davranış oranı ise %8,7 düzeyindedir; ancak bu oranların gerçekte daha yüksek olduğu düşünülmektedir.

Ailelerin kumar bağımlılığı ile mücadelede aktif rol alması gerektiğini vurgulayan Özata, ailelerin bağımlı bireye odaklanmak yerine diğer aile üyelerine de zaman ayırmaları gerektiğini belirtiyor. Kumar borçlarının kapatılmaması gerektiğini ve kendi psikolojik destek süreçlerini başlatmaları gerektiğini ekliyor.

Kumar bağımlılığının biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile oluştuğunu belirten Özata, genetik yatkınlık, erken yaşta başlama ve düşük özdenetimin kumar davranışını tetiklediğini ifade ediyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikologu Muhammed Yusuf Babacan, son 20 yılda internetin yaygınlaşmasıyla kumar bağımlılığının keskin bir artış gösterdiğini belirtiyor.

Ailelere önerilerde bulunan Babacan, sakin kalmalarını, hemen müdahale etmemelerini ve doğru bilgiye ulaşmalarını tavsiye ediyor. Kumar bağımlılığının tedavisinin uzun ve zorlu bir süreç olduğunu belirterek, ailelerin bilinçli desteklerinin tedavi sürecini olumlu yönde etkilediğini vurguluyor.

BU HABERİ PAYLAŞ

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YORUMLAR (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!