"Aşırı Vergi Toplumu Bozar": Tarihten Günümüze Adaletsiz Vergi Politikalarının Yıkıcı Etkisi

Ünlü düşünür İbn Haldun, "Aşırı vergi, toplumu bozar" uyarısını yüzyıllar önce yapmıştı. Ancak görünen o ki, bu sözün anlamı günümüzde bile tam olarak kavranamadı. Tarihimizdeki Celali İsyanları’nın temelinde de aşırı vergi yükü yatıyordu. Aşar ve agnam vergileri, köylüyü ve üreticiyi o kadar bunaltmıştı ki, sonuç kitlesel ayaklanmalar ve devletin otoritesinin sarsılması oldu.

Osmanlı’nın Çöküşünde Vergi Politikalarının Rolü
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, dolaylı vergiler devlet gelirlerinin %77’sini oluşturuyordu. Bu tür vergiler (KDV, ÖTV gibi) en adaletsiz vergi türleri olarak bilinir, çünkü zenginle fakir aynı oranda vergilendirilir. Günümüzde de bu oranlar %70’lere dayanmış durumda, tıpkı bir devletin çöküş dönemindeki gibi.

Günümüzde Vergi Yükü: Tüketen Toplum, Büyüyen Adaletsizlik
Bugün KDV, ÖTV, akaryakıt ve enerji vergileri vatandaşın belini büküyor. Asgari ücretliyle milyoner aynı market rafından alışveriş yaparken aynı vergiyi ödüyor. Gelir dağılımındaki uçurum büyüdükçe, dolaylı vergilerin yükü de en alttakileri eziyor.

Tarih Tekerrür mü Ediyor?
İbn Haldun’un uyarısı hâlâ geçerli: "Aşırı vergi, üretimi bitirir, halkı fakirleştirir ve nihayetinde devleti zayıflatır." Eğer vergi politikalarında köklü bir adalet reformu yapılmazsa, tarihteki Celali isyanları gibi toplumsal huzursuzluklar kaçınılmaz olabilir.

Soru şu:
Dolaylı vergilerin bu denli yüksek olduğu bir sistemde, adil bir ekonomik düzen mümkün mü?